Fırtına tadı var dudaklarında, nerede dolaştın?
Acımasız düşlerinde gün boyu, deniz ve kayanın,
Çıplak koydu saldırgan bir rüzgâr tepeleri
Soydu bıraktı iliklerine dek özlemini
Ve gözbebeklerin aldı haberini korkulu düşlerin
Köpüklerle çizerek anıyı!
Nerede kısacık Eylül’ün o tanıdık can yokuşu
Üstünde küçümseyerek oynadığın kırmızı toprak
Öteki kızların upuzun dizileri
Arkadaşların kucak dolusu çiçekler bıraktığı
Köşeler...
Nerede dolaştın
Acımasız düşlerinde gece boyu, deniz ve kayanın,
Saymanı söyledim, durgun suda yansılanan güzel günleri
Geride kalan anılarda sevinç bulman için
Ya da tekrar çayırlarda dolaşmak için
Göğsünde ışıklı bir yoncayla şiirsel kadın.
Bir fırtına tadı var dudaklarında
Ve kan gibi kırmızı bir giysi
Anlaşılmaz sarı sıcak yazlarda
Ve kokusu sümbüllerin, nerede dolaştın
Sessizce inerek kıyılara, çakıllı koylara?
Orada soğuk tuzlu yosun vardı
Fakat daha derinde kanayan insan duygusu
Ve özlemle açardın kollarını onun adını söyleyerek
Derinliklerin duruluğuna hafifçe yükselerek
Kendi deniz yıldızının parıldadığı yere dek.
Dinle bak Sözdür sağduyusu yaşlı olanların
Ve zaman, haris insanların yontucusu
Ve güneş onun tepesinde, bir umut sanki
Ve sen, zamandan yakın, bir aşkı kucaklarsın
Azgın bir fırtına tadıyla dudaklarında.
Sana göre değil, başka bir yaz düşünmek...
Odisseus Elitis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder