13 Şubat 2012 Pazartesi

Ateş ve su

Ateş birgiün suyu görmüş yüce dağların ardında , sevdalanmış onun deli dalgalarına.Hırçın hırçın kayalara vuruşuna , yüreğindeki duruluğuyla demişki suya ; "GEL SEVDALIM OL , HAYATIMA ANLAM VEREN MUCİZEM OL... " 
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş ;YÜREĞİM SANA ARMAĞAN...Sarılmış ateşle su birbirine sıkıca , kopmamacasına...
Zamanla su buhar olmaya ateş kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış ya AŞKI...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de , alıp gitmiş uzak diyarlara SU.... 

Ateş kızmış , ateş yakmış ormanları ....Aramış suyu diyarlart boyu , günler boyu, geceler boyu...Birgün , suya varmış yolu , bakmış o duru gözlerine SUYUN , biraz kırgın biraz hırçın. Ve o an anlamış; "AŞKIN BAZEN GİTMEK OLDUĞUNU , AMA GİTMENİN YİTİRMEK OLMADIĞINI ... 
Ateş durmuş ,susmuş , sönmüş aşkıyla.İşte o zamandan beridir ki ;Ateş sudan Su da ateşten kaçar olmuş.
ATEŞİN YÜREĞİNİ SADECE SU , SUYUN YÜREĞİNİ SADECE ATEŞ ALIR OLMUŞ...
!!!

1 yorum: