25 Şubat 2012 Cumartesi

Geriye dönüp bakmayacaksın.....Mehmet Coşkundeniz



Geriye dönüp bakmayacaksın. Yediğin çelmelerle düştüğün yerden hemen kalkacaksın. Üzülmeyeceksin düştüğüne. Ne kadar kötü düşersen o kadar iyi, ne kadar çok yanarsa canın o kadar iyi. Bisiklete binmek gibi bir şey bu... Düştükçe daha iyi binmeyi öğrenirsin. İlk düşüşünden sonra da evde pansuman için her şey hazırdır zaten... Yani aşk seni yaralayacak diye üzülmeyeceksin. Yaralanmadan aşkı yaşamayı öğrenemezsin. Her aşk bir şey katar sana, her acı olgunlaştırır.

Gecenin karanlığında bile duvara rengarenk resimler çizebileceksin. “Karanlıkta nasıl çizerim?” demeyeceksin. Hiç kimsenin görmediği renklerle boyayacaksın duvarı. Sadece senin gördüğün o renklerin geceyi nasıl aydınlattığına şaşıracaksın. Belki önce bir kır çiçeğinin üzerindeki çiğ damlasını çizmekle başlarsın işe. Sonra denizi boyarsın duvara. Deniz varsa benim için resim bitmiş demektir. Deniz varsa şöyle bir soluklanacaksın demektir. “Neden?” deme, sen seyret. Deniz sana anlatır... En çok da aşkı anlatır deniz, masmavi bir aşkı... Denizin sonsuzluğuna bırak kendini, aşkı da huzuru da bulursun orada. Korkma, dalgalar ne kadar yüksek olsa da suyun yüzünde kalırsın. Yüreğine güven, en çok ona güven...

Umut senden ne kadar yüksekteyse, o kadar sıçramayı öğreneceksin. Günlerce sürecek olsa da bıkmayacaksın. Daha yükseğe, daha yükseğe sıçrayacaksın. Sonra umudu yakalayacaksın. Ve bir umut yakalamanın hiç de kolay olmadığını anlayacaksın. Bu kez o umudu kaybetmemek için sıkıca sarılacaksın. Bunları yaparken hiç merak etme kaçırırım diye bir şeyleri. Hayat sen istediğin sürece seni takip eder çünkü. Zaman hiçbir zaman geç değildir. Zaten aşk da hep zamansız gelir...

Mehmet Coşkundeniz 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder