16 Şubat 2012 Perşembe

Ne yapmak lazımmış... Edmond Rostand

Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi, 
Bir ağaç gövdesini tıpkı sarmaşık gibi, 
Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı? 
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı? 
İstemem eksik olsun!
Herkes gibi, koşarak,Yabanın zenginine methiyeler mi yazmak?
Yoksa nazırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı atmak lazım her zaman?
İstemem eksik olsun!
Ricaya mı gitmeli? Kapı kapı dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Yoksa nasır mı tutsun sürünmekten dizlerim?
Yoksa eğilmekten mi ağısın ötem berim?
İstemem eksik olsun!
Tazıya tut, tavşana Kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye bana
Tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi
Susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
İstemem eksik olsun! Bir kibar salonunda
Kucak kucak dolaşıp boy atmak ve sonunda
Marifet şi’re koyup kameri, yıldızları,
Aşka getirmek midir, evde kalmış kızları?
İstemem eksik olsun!
Yahut şan olsun diye,Meşhur kitapçıya giderek, veresiye
Şiir mecmuası mı bastırmalı?
İstemem Eksik olsun!
Acaba bulup bir alay sersem Meyhane köşesinde dahi olmak mı hüner?
İstemem eksik olsun!
Bir tek şiirle yer yer Dolaşıp herkesten alkış mı dilenmeli?
İstemem eksik olsun!
Yoksa bir sürü keli Sürme saçlı diye göğe çıkarmak mı marifet?
Yoksa ödüm mü kopsun bir Allah’ın aptalı
Gazeteye bir tenkit yazacak diye her gün?
Yahut sayıklamak mı lazım: “Adım görünsün
Aman!” diye şu meşhur Mercure ceridesinde?
İstemem eksik olsun!
Ve ta son nefesinde Bile çekinmek, korkmak, benzi sararmak, bitmek,
Şiir yazacak yerde ziyaretlere gitmek.
Karşısında zoraki sırıtmak her abusun.
Eksik olsun istemem, istemem eksik olsun!

Fakat, şarkı söylemek, gülmek, dalmak hülyaya.
Yapayalnız, ama hür, seyahat etmek aya,
Gören gözü, çınlayan sesi olmak ve canı
İsteyince şapkayı ters giymek, karışanı
Olmamak.
Bir hiç için ya kılıcına veya
Kalemine sarılmak ve ancak duya duya
Yazmak, sonra da gayet tevazu ile kendine:
Çocuğum! demek bütün bunları hoş gör yine
Hoşgör bu çiçekleri,hatta bu kuru dalı,
Bunlar yabanın değil kendi bahçenin malı!
Varsın, küçücük olsun fütuhatın, fakat bil,
Onu fetheden sensin, yoksa başkası değil.
Ara hakkını hatta kendi nefsinden bile.
Velhasıl bir tufeyli sarmaşık zilletiyle
Tırmanma!
Varsın boyun olmasın söğüt kadar
Bulutlara çıkmazsa yaprakların ne zarar?

Kavaklar sıra sıra dikilse de karşına
Boy ver, dayanmaksızın, yalnız ve tek başına!

Edmond Rostand

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder